Otoriter anne babanın çocuklarına yaptıkları baskılar
Otoriter anne ve baba, çocuklarının ne istediğini umursamadan kendi kurallarını katıksız bir şekilde çocuklarına uygulayan ebeveynlere denmektedir. Bu tip anne ve baba çocukluklarında ailelerinden katı kurallar görerek büyüdükleri için kendi çocuklarına da karşı katı kurallar koyar ve uygularlar. Adeta kendilerini çocuklarına kanıtlama çabası içindedirler.
Otoriter anne ve baba çocuklarına nasıl davranır?
İlgi eksikliği
Bu tip anne babalar çocuklarına sevgi göstermez ve çocukları ile aralarında samimi bir bağ olmaz. Çünkü sevgi göstermenin otoritelerini sarsacağından korkar hatta sevgi gösterisini otoritelerini yok edici bir güç olarak görürler.
Dil şiddeti veya fiziki şiddet
İstediklerini yaptırmak için durmadan çocukları ile sözlü sataşma halinde olurlar. Çocuklar ebeveynlerinin istediklerini yapıncaya kadar bu sataşma sürer. Hatta daha ileri seviye olarak bir bakışları bile çocuklarını ürkütmek, onlar üzerinde baskı kurmak için yeterlidir. Bazı ebeveynler ise hem sözlü hem de maalesef fiziksel olarak şiddete başvururlar.
Üstün beklenti
Baskıcı, otoriter aileler çocuklarından yapamayacakları şeyler isteyip üstün bir beklenti içine girerler. Örneğin; çocuğun sanata ilgisi ve yeteneği varken onu doktor olmaya zorlayıp tıp fakültesine göndermeye çalışmak gibi.
Suçlayıp yargılama
İsteklerini yerine getirmek istemeyen ya da bu istekleri beceremediği için yerine getirmekte zorlanan aileler çocuklarını suçlayıp yargılarlar. Anne ve babalarının isteklerini yerine getirmekte zorlanan çocuklar ise hata yapmaktan korkar ve onların güven duygularını kazanmak için sürekli kendilerini onlara kanıtlama isterler. Burada çocuklar “yeter ki onlar beni bir görsün” düşüncesi ve çabası içine girerler.
Maskelenmiş reddediş
Yukarıda sayılan tüm bu davranışları sergileyen anne ve baba aslında kendilerinin bile kabul etmediği bir şekilde çocuklarını gizli ret etme yani maskelenmiş reddetme haline girerler.
Kontrolcü Anne Baba
Otoriter ebeveynlere göre kontrolcü anne ve babalar çocuklarını koruma içgüdüsü ile kontrol etmeye çalışırlar. Yine burada da çocukların dokusunu olduğu gibi kabul etmeyen, çocuklarını kendi istedikleri gibi şekillendirmeye çalışan, adeta çocuklarını kendi bağımlılıklarının oyuncuları haline getiren ebeveynler görülmektedir.

Peki, bu tip anne ve babalar çocuklarına nasıl baskılar yapmaktadır?
Manevi Baskı
Burada çocuklarına karşı olması gerekenden fazla sevgi duygusu besleyen ama aslında yalnız kalmaktan korkan bir anne ve baba ile karşı karşıyayız. Yaşayarak öğrenilmesi gereken tecrübelerden çocuklarını korumaya çalışırlar. Örnek verecek olursak; “Ondan sana arkadaş olmaz. O kişiden eş olmaz. Bunu senin iyiliğin için yapıyorum. Seni düşündüğüm için yaptım” gibi. Aslında burada ebeveynler çocuklarına içten içe “beni bırakma, benim yanımdan ayrılma, hayatında bir tek biz olmalıyız” mesajı verirler. Bu şekilde çocuklarını duygusal olarak kontrol etmeye çalışırlar.
Maddi Baskı
Burada yine çocuklarının iyiliğini düşünen ancak duygusal olarak baskı yapan anne babaya göre biraz daha katı kuralları olan bir anne baba görmekteyiz. Otoriter anne baba modeline benzer davranışlar sergileyerek açık kontrolcü anne baba metodu uygularlar. Bu duruma da aile “istediğim kişi ile evlenmezsen maddi yardım yapmam” şeklinde çocuklarını açık açık tehdit ederler.
Kendini feda eden çocuklar
Çocukluklarında yalnızlık çekmiş bir anne baba kendi yalnızlık duygularını gidermek için tabiri caizse çocuklarını kullanırlar. Bu durumun farkına varan bazı çocuklar, annesine ya da babasına acıma duygusu içerisine girip, onların ellerinden alınan hayatlarını onlara geri kazandırma çabası sarf ederler. Bu çocukların kendi yaşamları yoktur. Artık anne ve babasının yaşam dünyasındadırlar ve kendi hayatlarını şekillendirmeye kalksalar bile büyük bir suçluluk duygusuna kapılırlar.
Bu Baskılardan Kurtulmak İçin Ne Yapmak Gerekiyor?
Ben ne istiyorum demeliyiz.
Sınırlar koyabilmeli ve hata yapma lüksümünüz olduğunu önce kendimiz kabul edip daha sonra anne ve babaya da kabul ettirebilmeliyiz. Başkaları için yaşamak yerine kendimiz için de yaşayabileceğimizi idrak etmeliyiz. Çünkü anne ve babayı memnun etmek için yaşanılan hayat, kendiniz için değil sadece anne babanız için yaşadığınızı gösterir.