Hayat hepimizin iyi veya kötü pek çok deneyim yaşamasına neden olur. Bazen seviliriz, bazen aşağılanırız, bazen ayaklarımızın altına güller serilir bazense tek kelime edilmeden terk ediliriz. Ne güzelliğimiz, ne paramız ne de statümüz başımıza gelen kötü olayların o yıkıcı gelişine engel olabilir. İşte insan için o yıkıcı olan kötü olaylardan biri de ayrılık acısıdır. Bu acıyla muhatap olan kişi kendisini son derece çaresiz hisseder, duygularının altında ezilir, nefes alamaz. Fakat ayrılık acısı hiç de sandığınız gibi sonsuza kadar sürecek bir durum değildir. Hatta size iyi bir haberim var, hayatta hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. Bu yüzden siz de sonsuza kadar acı çekmeyecek ve iyi olacaksınız. İçinde bulunduğunuz süreci en kısa zamanda atlatmak için bu yazı size rehber olacak!
Acınızdan Kaçmayın!
Ayrılık acısıyla mücadele eden insanların birçoğu çektiği ızdırapla ne yapacaklarını bilmezler. Bir an önce yaşadıkları kötü ruh halinden kurtulmak, düşünmemek ve aşığının bıraktığı boşluğu doldurmak için aşırı sosyal ve flörtöz davranışlar sergilemeye başlayabilirler. Sosyalleşmek ve yeni insanlarla tanışmak tabii ki güzel eylemler fakat halihazırda hala birini unutamamışken, aklınızda ve kalbinizde başka biri varken yeni tanışılan insanlar yaralarınızı sarmak yerine daha da yıkıcı etkiler bırakabilirler. Nitekim tanıştığınız her kişiyi eski sevgilinizle kıyaslamaya başlayabilirsiniz, kıyaslamaya başladıkça eski sevgiliniz de size daha cazip gelmeye başlar dolayısıyla tarifsiz bir özlem hissedersiniz. En sonunda kendinizi şu cümleyi söylerken bulursunuz ”Hayır, bir daha kimse Ayşe/Ahmet gibi olmayacak!”
Tanışılan insanların sizde hayal kırıklığı yaratmaması ve eski sevgilinizi daha çok özlememek için yapmanız gereken ilk şey acı çekmek. Bırakın her şeyi. Kendinize biraz zaman tanıyın. Fotoğraflara bakıp ağlayın, şarkılar dinleyip ağlayın, uyanın ve ağlayın. İçinizden o zehri atabildiğiniz kadar atın! Çünkü kendinize acı çekmek için fırsat tanımazsanız, o acı yıllarca yakanızda olacak. Bu durumu şöyle hayal edebilirsiniz; boş bir bardağı hemen o anda suyla doldurursanız mı o bardakla işiniz daha çabuk biter, yoksa her gün bir damla doldurursanız mı? Siz hayatınıza hemen yeni insanlar dahil ederek o bardağı damla damla dolduruyor ve kendinizi bardakla olabildiğince uzun süre muhatap ediyorsunuz. Bırakın. Acınızı çekmeye izin verin ve bir daha o acıyla muhatap olmayın.
Göz Görmeyince Gönül Katlanır
Fotoğraflara bakıp ağladınız, etrafta ruh gibi dolaştınız, hayatınıza kimseyi almadınız, acınızı yaşamaya izin verdiniz ve tebrikler ilk adımı geçtiniz. Şimdi sırada eski sevgilinizi hatırlatacak her şeyden kurtulmak var. O sözü siz de bilirsiniz; ”Göz görmeyince gönül katlanır!”
İlk ve ikinci aşama sizin için zor olabilir. Fakat unutmayın, amacımız acınızı uzun uzun yaşatmak değil en kısa sürede öldürmek. Ve tabii ki bu ilk adımlar biraz sancılı olacak. Önce fotoğraflarınızı silmekle başlayın, ardından hediyeleri atın. Atmaya kıyamıyorsanız; bu eşyaları evine gitmeyeceğiniz birine hediye edin (tekrar o eşyalarla karşılaşmamak için). Telefon numarasını silin, sosyal medyalardan da silin, asla stalk yapmayın ve tabii ki başka hesaplardan da takip etmeyin. Ortak arkadaşlarınız varsa onlarla bir süre mesafeli olun veya böyle bir imkana sahip değilseniz arkadaşlarınızdan eski sevgiliniz hakkında konuşmamasını rica edin. Eski sevgilinizle aynı yerde çalışıyor ya da okuyorsanız ilk zamanlar iş ve ders harici konuşmayın, acınız hafiflediğinde arkadaşça sohbet etmek isterseniz etmeye devam edin. Burada amacımız canınızı yakan kişiyi olabildiğince hayalet haline getirmek. O yüzden onunla ilgili arınabileceğiniz her şeyden arının.
Sorgulama ve Sosyalleşme
Hayatınızda sizin için önemli bir yeri olan o kişiyi kaybettiniz. Belki aldatıldınız, belki sizden sıkıldı, belki siz bir şeylerin doğru olmadığına kanaat getirdiniz ve sevmenize rağmen ayrıldınız. Her ne sebeple olmuşsa, artık o insan hayatınızda yok! 1. ve 2. Aşamalardan sonra boş vaktinizin çok olduğunu fark edeceksiniz. Çünkü 1. Aşamadaki zamanı tamamen üzülerek geçirdiniz, 2. Aşamadaki zamanı da onun varlığını hatırlatacak şeyleri yok ederek. Peki şimdi ne olacak? Zaman nasıl geçecek? Sevgilinizle mesajlaştığınız, birbirinizi aradığınız, görüştüğünüz günlerin yeri şimdi neyle dolacak?
Bu aşama üzüntünüzü minimum seviyeye indirecek aşama olacak. Ona harcadığınız zamanı artık kendinize harcadığınız için bir sorgulama süreci içine gireceksiniz. Bu aşamayı ilk sıraya değil üçüncü sıraya aldım çünkü sorgulama evresine ne kadar az duygu karışırsa sizin için o kadar iyi olur. Ve siz duygulanma işini ilk adımda hallettiniz. Şimdi gelelim sorgulama olayına. Zihninizden bir sürü soru geçecek. ”Bir daha başkasını sevebilir miyim?”, ”Ya kimse onun gibi olmazsa?”, ”Ya bir daha sevilmezsem?” vs. Aklınızdan ne kadar soru geçiyorsa bunları yazın. Bunların hepsine kendinizi ikna edecek, bakın kendinizi kandıracak demiyorum, kendinizi ikna edecek cevaplar verin. Kişinin en iyi doktoru kendisidir. Sizi hangi cümlelerin ikna edeceğini en iyi siz bilirsiniz fakat ikna olamıyorsanız, size biraz yardımcı olayım. Evet, tekrar birini sevecekseniz ve evet tekrar sevileceksiniz. Eğer sosyopat ya da psikopat değilseniz sevmek ve sevilmek sizin ve diğer insanların temel ihtiyaçlarından biri. Bu yüzden kalbinizin tekrar başkası için atacağının garantisini verebilirim. Çünkü sevme/sevilme ihtiyacı doğanızda var. Ondan kaçamazsınız. Hayatta hiçbir şey olduğu yerde kalmıyor, kalmaz, kalmayacak. İsteseniz de istemeseniz de stabil bir şekilde o acı devam etmeyecek.
Boş vakitlerinizi değerlendirin
Eğer sorularınıza kendinizi ikna edecek cevaplar veremiyorsanız, endişelenmeyin. Boş vakitlerinizi bir eylem yaparak değerlendirin. Bu hem o düşünce karmaşasını azaltacak, hem de zaman ilerledikçe artık o soruları sormadığınızı fark edeceksiniz. Yeni bir faaliyete başlayabilirsiniz mesela tiyatro? Spor, yüzme… Ya da illa bir aktivite yapmanıza da gerek yok. Sadece arkadaşlarınızla ya da ailenizle daha fazla vakit geçirebilirsiniz. Onları da istemiyorsanız yok illa ben odamda duracağım diyorsanız, mutlaka bir eylemle meşgul olun. Oyun oynayın, ders çalışın, iş yapın, dizi/film izleyin, kitap okuyun. Kendinizi telkin etmek, telkin etmek işe yaramıyorsa bir eylem içinde olmak ve sosyalleşmek artık bu aşamada size çok iyi gelecek.
Tarz Değişikliği ve Kişisel Bakım
Her ayrılık acısı tavsiyelerinde olmazsa olmaz başlıklardan biri bu. Artık ilk zamanlara kıyasla çok daha rahatladığınızı düşünüyorum. O halde değişme vakti! Tabii illa gidin çılgın tarz değişiklikleri yapın demiyorum ama ufak tefek değişiklikler çok iyi hissettirebilir. Bunu yapmak istemiyorsanız kişisel bakımınıza daha fazla önem verebilir ya da eviniz de değişiklikler yapabilirsiniz. Çok küçük değişikliklerin size ne kadar iyi geldiğini görünce şaşıracaksınız.
Yeni İnsanlarla Tanışmak
Ve evet işte yeni insanlarla tanışmak için hazırsın! Hatta belki flörtleşmek için de hazırsın. Şimdi yeni tanıştığın insanlara daha sağlıklı ilişkiler kurabilir ve onlara daha iyi odaklanabilirsin. Eski sevgilin aklına gelse de önceki kadar canın yanmayacak, sıradan bir insan nasıl aklına geliyorsa o da o şekilde gelecek. Kalan kırıntıları da zaman ya da belki de yeni insanlar yok edecek. Bol şans 🙂
Ha unutmadan şuraya son söz olarak bir şarkı sözü bırakayım, daima aklınızda olsun.
”Hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdün unutmasan”