Beynimiz tartışmasız vücudumuzdaki en önemli organdır. Vücudumuzda olan her şeyi yöneten birbirine bağlı 100 milyardan fazla hücre. Fakat çoğu insanın yaptığı ve beyinlerine zarar verdiklerinden haberleri olmayan alışkanlıklarının olması. En kötüsü bu alışkanlıkların uzun vadede ölüme kadar yolu var. Bu yüzden beyne zarar veren ve derhal bunlardan kurtulmanız gereken alışkanlıklardan bahsedeceğiz.
Uyurken kafayı örtmek
Araştırmalara göre uyurken kafayı kapatmanın beyne hasar verdiği yönde bulgular var. Hatta araştırmalara göre kafasını örterek uyuyan insanların %23’ü Alzheimer ve Demans hastalıklarına yakalanıyor. Bu hastalıkların nedeni çoğu zaman beyne giden oksijen azlığından kaynaklanıyor. Sonuç olarak uyurken kafanız açık olarak uyumak bu gibi problemlerden kurtulmak için iyi bir çözüm.
Ek olarak kafanızı kapattığınızda verdiğiniz nefesi tekrar solumak mecburiyetinde kalırsınız. Ve aldığınız havada oksijen miktarı çok azdır. Bu yüzden uyurken kafanızı kapatmamaya özen gösterin.
Kronik Uykusuzluk
Araştırmalara göre kronik uykusuzluk, Alzheimer hastalığı gibi birçok nöroloji hastalığına neden oluyor. Devamlı uykusuz kalmak hafızada da olumsuz etkileri oluyor. Çünkü uyku esnasında devreye giren sistemler gün içerisinde biriken toksik atıkları temizliyor. Uykusuzluk ise bu sistemi bu sistemi yeteri derecede çalışmaktan alıkoyuyor ve beynimizin bu maddelerden kurulmasını engelliyor. Eğer bu zararlı maddelerden kurtulunmazsa beyinde birikerek, beyne ciddi derecede hasara sebep olabilir.
Susuz Kalmak
Bunu hepimiz biliyoruzdur. Peki ama uyguluyor muyuz? İnsan vücudunun 3/2’si sudan oluşuyor. Vücudun sağlıklı bir şekilde fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için suya ihtiyaç duyar. Susuzluk migren, kabızlık, böbrek taşı gibi hastalıklarına sebep olabilir. Ek olarak beynin sağlığı için çok önemli olan su, yeteri kadar olmadığında ruh halinde ve beyin fonksiyonlarında olumsuz etkilere sebep olur.
Şunu da unutmamakta fayda var. Beynimizin 4/3’ü sudur.. Aynı şekilde beyne yeteri kadar su gitmediğinde beyinde küçülme yaşanır. Bu durum da susuzluğun açtığı baş ağrısının esas sebebidir. Dolayısıyla beyne yeteri kadar su gitmediğinde gün içindeki aktiviteleri yaparken enerjik olamayız
Kronik Stres
2 tür stres vardır. Anlık stres ve kronik stres. Her tür stres vücudumuz için tehlike arz etmez. Anlık stres, vücudumuz tarafından o anda olan şeylere karşı verilen bir tepkidir. Tehlike geçtiğinde stres hormonları normal seviyesine geri döner.
Bunun yanı sıra kortizol hormonu vücut tarafından gün boyunca salgılanır. Kortizolü tehlikeli yapan sebeplerden biri de budur. Özellikle vücutta bulunan aşırı kortizol, kilo alma, sindirim problemleri, kanser, kalp hastalıkları gibi hastalıklara neden olabilir. Kronik stres böbrek üstü bezlerine dokunarak uyanık olmanıza rağmen sizi bitkin hissettirir.
Stresin beyin ile alakalı birkaç sorunlar şunlardır; Hafıza kaybı, anksiyete,karamsarlık gibi problemler ilk sıradadır. Tabii ki tüm bunları yan etkiler dışında hissedemezsiniz. Farkındalığı artırarak ve gelişiminizi takip ederek bu sorunların farkına varabilirsiniz.
Zihinsel ve fiziksel aktivite bilmezliği
Araştırmalara göre zihinsel gerileme yaşlanmayla gelen bir sonuç değil. Zihinsel aktiviteleri fazla olan insanlar, yaşlandıklarından Alzheimer gibi hastalıklarla daha az karşılaşırlar. Beyni ne kadar çok kullanırsanız hafıza da o kadar gelişir. Bu yüzden en basit örnek daha fazla okumaktır. Daha önce hiç ilginizin bulunmadığı konuları okuyun. Her gün kendinizi geliştirin.
Farklı bir örnek ise sosyal hayatı canlı tutmak. Kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük sosyal ortamlarda bulunmamanızdır. Diğer insanlarla iletişim kurduğunuz zaman, beyninizde tek başına olduğunuzda asla aktif olmayacak olan bölgeler çalışır. Bu yüzden sosyalleşin. Gruplara katılın. Kısacası kendinizi her gün geliştirin.