Bilim

İnsanoğlunun Doğal, Tıbbi ve İllegal Yardımcısı: Steroid

7 dakika okuma

Bizlerin steroid olarak bildiği maddeler aslında insanların tıbbi, doğal ve illegal yardımcılarıdır.  Bu maddeler ruhsal durumumuzu yönetir, büyümemizi belirler ve vücudumuzdaki besinlerin dengesini kontrol ederler. Aynı zamanda bu küçük arkadaşlarımız küçük mesajcı ve küçük kimyasallardır. Bu yüzden merak etmeyin konularımız sadece insan vücudundaki kaslar üzerine olmayacak.

Sizlere bu yazımızda steroid nedir gibi konu başlıklarını açacağız. Buna ek olarak bu maddenin zararlarını, ilaçlarda kullanılıp kullanılmadığını ve içeriğine de değineceğiz. Bu yüzden insan vücudundaki bu maddeyi okunmaya ve anlamaya doyacaksınız diyebiliriz. Eğer sizlerde hazırsanız bilgi ve bilim dolu bir yazımıza daha hoş geldiniz.

Anabolik Steroid ve Kullanımından Kaynaklı Yanlış Anlaşılmalar

Öncelikle steroid terimi bir şey büyütmekle eş anlamlıdır. Bu fikir sentetik anabolik steroidlerin yanlış bir şekilde kullanılmasına dayanıyor. Bu durum steroid daha hızlı koşabilmek, daha ağır kaldırabilmek ve doğal olmayan boyutlarda kas gelişimi sağlamak için bazı atletler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Bu maddeler yapay veya insan vücuduna yabancı değildir. Aksine vücudumuzun işlemesi için gereklidir.

İnsan vücudu çok çeşitli steroidi çok farklı bir fonksiyonlarının yerine gelmesi için üretiyor. Bu hormon cinsiyetimizi belirlemek için çok önemlidir. Aynı zamanda olgunluğumuzu tetikleyip belirlemek ve sağlığımızı korumak için gereklidir. Ancak bu hormonu laboratuvar ortamında yapay olarak sentezleyebilme yetimiz bu küçük bileşenler için çok daha fazla potansiyel üretmiştir. Doğal olarak bu durumda steroid zararları gibi birçok başlığın doğmasına sebep olmuştur.

Birçok sentetik steroid tıbbi tedaviler için kullanılıyor ve hastaların semptomlarını giderilmesini sağlıyor. Diğerleri spor müsabakalarında haksız avantaj elde etmek gibi çok daha çirkin amaçlarla kullanılıyor. Vücuda doğal sürecinin dışında hormon sağlamak atletlerin neredeyse imkânsız olan sonuçları elde edilmesini sağlıyor. Ancak bu süre karşılığında sağlıklarından ödün veriyorlar.

Kısa Süreli Steroid Kullanımı ve Vücudumuzda Hormonsal Etkiler

Tüm steroid türleri kolesterolden üretilen küçük kimyasal bileşenler içerir. Kolesterol önemlidir, ancak vücudumuz tarafından düzenlenmelidir. Çünkü fazlası vücudumuza zararlıdır. Kolesterolün fazlası damarlarımızda plak oluşumu sağlayabiliyor ve kalp hastalıklarına yol açabiliyor. Kolesterol karaciğerimizde üretilse de bu üretim süreci yiyeceklerde fazla kolesterol aldığımızda azalıyor.

Genellikle karaciğerimizde üretilen kolesterolün yüzde 80’i vücudumuzdakihormon çeşitliliğinin oluşması için önemli olan materyalleri sağlıyor. Bu steroidler yumurtalık veya adrenal korteks gibi vücudun farklı bölgelerinde üretilirler. Adrenal korteks 3 bölgeye ayrılıyor ve bu bölgelerin her biri belirli bir hormonun üretiminden sorumlu. Zona glomeruloasa mineralokotikoidler olarak bilinen türdeki steroidleri üretmekle görevli. Bu tür, dolaşım sistemimizdeki su ve tuz miktarını düzenliyor.

Zona fasciculata, temel olarak glukokotikoidler olarak bilinen ve bağışıklık sistemimiz etkilerini düzenleyen steroid yapılarını üretiyor. Zona reticularis, adrojenik türdekileri salgılıyor. Bunlar cinsiyet hormon olarak biliniyor ve cinsiyetimizle alakalı gelişimi düzenleyip kontrol ediyorlar. Erkek ve dişi yumurtalıklarda adrojen üretiyor ancak üretilen antrojenin bir türü ve miktarı üreme organlarına göre değişiklik gösteriyor.

Testosteron gibi bazı adrojenler anabolik türlerdir. Bunlar yağsız kas dokunun üretimini tetikliyor. Mineralokortikoidler ve glukokortikoidler ise kortikosteoritler olarak bilinen başka bir hormon grubuna aittir. Bu steroid türü de vücut fonksiyonlarımızın sağlıklı kalmasını sağlıyor ve doktorlar tarafından reçete ile verilebiliyor.

Steroid Hormonunun Vücuttaki Çözünmesi ve Yolculuğu

Yağ oldukları için steroid hormonu suda çözünemiyor. Dolayısıyla hücrelere kan dolaşımında tek başlarına hazır bir şekilde sağlanamıyor. Bunun yerine bu hormonlar öncül bir formda sentezleniyor ve hücrenin kullanılması için sinyali aldığı zaman aktif formuna geçiyor. Daha sonra hücre içinde dağılıyor. Kan plazmasına ulaştığında ise taşıma proteinlerini tutunuyorlar ve böylece dolaşım sistemi aracılığıyla hedef hücreye ulaştırılıyorlar.

Bu hormonlar reseptörleri aracılığıyla algılayan bir hücreye ulaştığında bileşen hücreye bağlanıyor ve bir yanıt üretiyor. Bu yanıt çoğunlukla gen tanımında bir değişiklik içeriyor. Sonuç olarak hücrenin yeni fonksiyonunu yürütebilecek protein üretimi tetikleniyor ve hücre davranışını değiştiriyor. Özetle steroid hormonları küçük bileşenler olmalarına rağmen vücudumuzda büyük değişiklikler gerçekleştiren mobil habercilerdir.

Kanser Tedavisi ve Steroid İlişkisi

Kortikosteroidler sağlıklı bir vücutta tüm fonksiyonlar işlemesinden sorumludur. Bu, iltihaplanmanın azalması, ruh halinin düzenlenmesi ve tükettiğimiz yiyeceklerdeki besin ve suyun dengelenmesini içeriyor. Kanser hastaları için hem tümörün kendisi hem de tedavi bu süreçleri olumsuz olarak tetikleyebiliyor. Ayrıca steroid eksikliği mide bulantısı ve halsizlik gibi etkiler üretebiliyor. Sentetik hormonlar dengeyi sağlayarak lenfoma gibi kanserlerle farklı şekillerde mücadele edilmesini sağlıyor.

Bunlar tedaviden önce hastaya sağlanarak hastanın iştahını düzenlenmesini sağlıyor. Ayrıca bu hormon farklı amaçlarla da kullanılabiliyor. Bu amaçları ilaçlara karşı geliştirilebilecek alerjik reaksiyonlarla mücadele ve kemoterapinin yan etkilerini azaltmak olarak sıralayabiliriz. Bazen steroid tedavisi stratejisi başlı başına bazı Türk kanser tedavileri için yeterli oluyor ve kemoterapi gerekmiyor.

Steroid ve Kimyasal Yapısı

Sizlere daha önce steroid hormonu için bir tür yağ olduğunu söylemiştik. Bu yüzden suda çözünemiyorlar. Ancak organik çözücülerde çözünebiliyorlar. Tamamı 4 karbon halkasından oluşan bir ana yapıdan oluşuyorlar. Bunlar 6 karbon atomu içeren 3 sikloheksan halkası ve 5 karbon atomu içeren bir siklopentan halkası oluşturuyorlar. Buda toplamda 17 karbon atomu içeriyor. Bu 17 karbon atomu hormonun yapısındaki farklılıkları belirlemek için numaralandırılıyor.

Birkaç karbon atomunun konumundaki en küçük değişiklik dahi farklı steroid hormonunun ortaya çıkmasını sağlıyor. Bu hormonun tamamının üretildiği kolesterol 17.karbon atomunda bir hidrokarbon kuyruğu içeriyor. Bu kuyruk kolesterol testosterona veya östrojene dönüştürüldüğünde kaldırılıyor. Bu iki steroidin hücrelerde çok farklı görevler yürütmesine rağmen yapısal olarak birbirlerine çok benzerler. Ayrıca bu hormonlar yapısal olarak sadece 4 karbon atomunda farklılık gösteriyorlar.

Steroidler İnsan Vücuduna Dışardan Nasıl Uygulanıyorlar?

İnsan vücuduna alınan steroid ilaçlar için birçok farklı uygulanma şekli var. Bu başlığımız altında sizlere bunlarda bahsedeceğiz. İlk olarak enjeksiyon tekniğinden bahsetmek istiyoruz.  Bu teknikle hormon doğrudan kas dokuya enjekte ediliyor.  Oral Tabletlere göre daha düşük doz uygulanıyor ve böylelikle yan etkilerin şiddeti ve riskleri azalıyor. 2. adım oral tablet. Bazı hastalıklar için hormonların ağızdan uygulanması enjeksiyon kadar etkindir.

Oral tabletler aynı zamanda hastaların kendisi tarafından da uygulanabiliyor. Böylelikle uzun süre uygulanacak tedavilerde tabletler tercih edilebiliyor. 3. adım inhaler olarak geçiyor. Bu adımda enjeksiyon gibi, imhalerler de steroid hormonunun belirli bir bölgeye düşük dozlarda uygulanmasını sağlıyor. Ağızdan alınan tabletlerde olduğu gibi hasta tarafından doğrudan uygulanıyor. İnhalerler özellikle solunum yolu hastalıklarında daha efektifler.

4. ve son adım adım kremlerdir.  Krem ve merhem gibi topikal steroid türleri doğrudan deri üzerine uygulanıyor. Bu uygulama dış organlar için inhaler benzeri bir etki oluşturuyor. Bu durum da hormonun vücutta diğer işlemlere göre kolay dağılmasını sağlıyor. Çünkü hasta ya da hasta yakını doktora gerek kalmadan bu uygulamayı kendisi yapabiliyor. 

İnsanlarda Steroid İstismarı ve Bu Durumun Sonucunda Çıkan Problemler

Testosteronun 1935 yılında sentetik olarak üretilmesinin üzerinden 20 yıl geçmeden anabolik steroid kullanılmaya başlandı. Bu tür özellikle profesyonel spor müsabakalarında avantaj elde etmek için sporcular tarafından kullanılıyor. Çeşitli spor dallarında kullanılmaya başlandığından beri hormonların istismarı halen vücut gelişimi için kontrolcü sporlarda gerçekleşiyor. Sentetik testosteron doping için kullanılan en tanınmış anabolik türdür.

Vücutlarımız testosteron olarak bildiğimiz steroid türünü doğal olarak sentezliyor ve yağsız kas dokunun üretilmesini sağlıyor. Hücrelerimizdeki testosteronu yapı olarak arttırmak doğal limitlerin ötesinde bir kas gelişimi sağlıyor. Testosteron dopingi kas kütlesinin arttırıp güçlendirse de ciddi yan etkilere neden oluyor. Erkeklerde testislerin küçülmesi, meme gelişimi ve artan prostat kanserleri riskine neden oluyorlar.

Kadınlarda ise yüzde kıl oluşumuna, aşırı sivilcelenmeye ve periyot problemlerine neden oluyor. Her iki Cinsiyette artan kalp krizi ve inme riski ile karşı karşıya kalıyor. Bu yüzden genelde sporcularda görülene steroid istismarına dikkat edilmesini tavsiye ediyoruz. Eğer sizde vücudunuzdaki kas kütlesini arttırmak için bu tarz kullanımlar yapıyorsanız dikkatli olmalı ya da hiç yapmamalısınız.

Vücudumuzdaki Steroid Türleri, Etkileri ve Kullanıldıkları Bölgeler

İlk olarak kortikotropin ile başlayalım. Hipofiz bezinde üretilen bu glukokortikoid, beynin adrenal korteksinden salgılanan kortizolü kontrol ediyor. 2 numara da ise betametazon bulunuyor. Bu kortikosteroid iltihaplanmayı, tahrişi ve kızarmayı azaltmak için göze damla olarak uygulanıyor. Bu durumda steroid kullanımı açısından çeşitlenmeye olanak sağlıyor. 3 numara Testosteron olarak bilinen hormondur.

Bu adrojen veya cinsiyet hormonu erkeklerdeki sakal gelişimi veya sesin kalınlaşması gibi ikincil cinsiyet özelliklerini düzenliyor. Her iki cinsiyet içinde iskelet ve kas büyümesini tetikliyor. 4 numara aldosteron. mineralkortkoid olarak bilinen bir tür steroid olan aldosteron vücuttaki tuz miktarını ve buna bağlı olarak kan basıncını düzenliyor. 5 numara fludrokortizondur. Addison hastalığına sahip veya böbrek üstü bezleri alınan kişiler doğal aldosteron üretimi yapamıyor.

Fludrokortizon, aldosteron yerine kandaki tuz seviyesini kontrol ediyor. 6 numara androstenediyondur. Bir testosteron öncüsü olan androstenedion vücuda uygulanmasının ardından testosterona dönüşerek bu hormonu seviyesini arttırıyor. 7 numara da östradiol steroid hormonu bulunmaktadır. Bu androjen kadınlarda ikincil cinsiyet özelliklerini belirliyor. Her iki cinsiyet için doğurganlığı kontrol ediyor.

Östradiol erkeklerde sperm oluşumunu, kadınlarda ise yumurtalık gelişimini düzenliyor. 8 numara budenozid olarak bilinen hormundur. Diğer kortikosteroidler gibi budonozid de iltihaplanmayı azaltıyor. Ancak bu steroid hazır olarak kan dolaşımına karışmadığı için bağırsak dokusunu tedavisinde kullanabiliyor. 9 numara kortizol olarak bildiğimiz hormondur.  Bu geniş etkili glukokortikoid stres tepkimesinin bir parçasıdır.

Kortizol iltihaplanmayı ve protein depolanmasını azaltırken karaciğerde protein sentezlenmesini arttırıyor. Son olarak 10 numara prednizon olarak bilinen steroid hormonudur. Bu kortikostroit doğal üretilen kortizolü taklit edebilir. İltihaplanmayı azaltarak bağışıklık sistemini baskılayıp astımı tedavi etmede kullanabiliyor. Bu yüzden de astım hastalarının ilaçlarında bu hormondan yer alabiliyor.

İlgili Mesajlar
Bilim

2022 Yılında Yaşanan En Önemli Bilimsel Gelişmeler

5 dakika okuma
Bilim

Muz Yemen İçin Bilime Dayalı 7 Neden

3 dakika okuma
Bilim

İnsanlığın Vazgeçemediği Lezzetli ve Acıtan Hazları; Acı Biber

4 dakika okuma
Abone
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle