Bildiğiniz gibi insanlık olarak soru cevap yöntemlerini ve oyunlarını çok seviyoruz. Çünkü bu sorular hem bizi geliştiriyor hem de merakımızı gideriyor. Bu yüzden de birçok insan merak ettikleri soruları bilimsel yayınlarda arıyorlar. Ama sadece bilimsel yayınlar değil bunun için bazen de kitapları ya da daha eğlenceli olan şeyleri deniyorlar.
Bizde bu yazımızda sizler için aklınıza takılmış olabilecek bazı sorulara cevap aradık. Bu yazımızda yer alan sorular belki soru cevap soruları arasında en farklıları ya da en eğlencelileri olabilir. Sorularımız arasında ikiz bebeklerin aynı anda solak olup olamayacağı olduğu gibi enzimlerin hücre dışında nasıl çalıştığını açıklayan sorularda bulunuyor. Hazırsanız bu bilimsel ve eğlenceli dünyaya giriş yapabiliriz.
Enteresan Soru Cevap Soruları; Parçacık Hızlandırıcıya Kafamızı Sokarsak Ne Olur?
İlginç bir şekilde bu soruyu düşünmek için varsayımsal senaryolar üzerine düşünmemiz gerekmiyor. Çünkü bu soru cevap oyunu için geçmişte yaşanmış bir örnek bulunuyor. Rus bilim insanı Anatoli Bugorski, 1978 yılında ekipmanlarla alakalı rutin bir kontrol gerçekleştirmiştir. Ancak bu esna da Sovyetler tarafından üretilmiş bir parçacık hızlandırıcısına kafasını sokmuştur.
Bugorski çok ilginç bir şekilde hayatta kalabilmiştir. Kendisi kafasını soktuğu esnada hızlandırılmış bir proton demetine denk gelerek binlerce Güneş’ten daha parlak bir ışık gördüğünü söylemiştir. Bu durum soru cevap için ilginçtir. Çünkü bugüne kadar başka kimse böyle bir şey deneyimleyip yanıtlamamıştır. Bugorski maruz kaldığı radyasyon miktarının bir insanı öldürmeye yetecek olan miktardan tam 400 kat daha fazla olduğunu düşünüyor.
Bu kadar güçlü bir demetin kafasında delik açması beklenen Bugorski’de aslında pek de farklı bir şey olmamış. Kendisi, bu soru cevap yapabildiği soru için; kafasında bir şişkinlik, deri yanığı ve beyin içerisinde çizgi şeklinde bir yanıkla kurtulmuş. Ancak kendisini kurtaran doktorlar hayatının herhangi bir anında ölebileceğini söylemişler. Fakat kendisi günümüzde hala yaşamını sürdürmektedir.
Soru Cevap Oyunu İçin Eğlenceli Bir Soru; Enzimler Hücre Dışındayken Nasıl Çalışır?
Bildiğiniz gibi enzimler protein yapıda olan katalizörlerdir. Her ne kadar ne kadar hücre içinde kullanılsalar da hücre dışında da bu etkinliklerini sürdürebilirler. Bu yüzden soru cevap soruları zor olan bir kısma dahil edebiliriz. Çünkü bir enzimin yapısını koruması için gerekli olan tek koşul bir hücrenin içinde olması değildir. Aksine yapısının bozulmasına neden olacak bir ortamda olmamasıdır.
Örneğin sindirim enzimleri hücrelerden mideye salınarak mide içerisindeki besinlerin sindirilmesini sağlarlar. Çünkü sindirim enzimleri mide öz sıvısının yüksek asiditesine dayanabilecek yapıdadır. İşte soru cevap için işler burada biraz karışmaktadır. Çünkü vücudumuzdaki diğer enzimler aynı ortamda bozulmaya uğrayabilir.
Ancak enzimler yapılarına herhangi bir zarar gelmeyen bir ortamda bulundukları zaman işler biraz değişir. Çünkü böyle durumlarda enzimler, bağlanabilecekleri bir hedef bulduklarında etkin hale gelirler. Burada bu soru cevap sorusu için verilebilecek en iyi örneklerden biri deterjanlardır. Çünkü deterjanların içindeki enzimler, pH’a dayanıklı endüstriyel enzimlerdir. Bu enzimler hücre dışındayken de çalışabilirler.
Eğlenceli Sorular İçin Bir Alternatif; Periyodik Tablodaki Elementlerden Başka Elementler Yapılabilir Mi?
Geldik sırada soru cevap oyunu soruları arasında eğlenceli ve düşündürücü olan bir soruyu cevaplamaya. Bildiğiniz gibi periyodik tabloda birçok farlı element yer almakta. Ancak 96 atom numarasına sahip olan uranyumdan daha büyük olan 26 adet transuranyum bulunmakta. Bütün bu elementleri farklı yapan şey ise onların laboratuvar ortamında üretilmiş olmaları. Bugüne kadar 26 element arasından sadece neptünyum ve plütonyuma doğada da rastlanabilmiş durumda.
Bu elementlerin çoğunun yarı ömürleri de milisaniyelerle ölçülüyor. Dolayısıyla doğada var olsalar bile hem çok küçük miktarlarda olacaklar hem de ölçümleri bir hayli zor olacak. Durum böyle olunca da soru cevap açısından farklı bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor. Bu yüzden yeni elementleri keşfetmemiz için laboratuvar ortamlarına ihtiyaç duymaya devam etmemiz gerektiğini söyleyebiliriz.
Günümüz teknolojisiyle üretilen son bir element olduğu Japonya’da bir laboratuvarda denenmekte. Bu elemente Ununenniyum adını veren bilim insanları atom numarasının 119 olması gerektiğini düşünüyorlar. Bu durumda sorulan sorulara soru cevap açısından farklı bir yaklaşım getiriyor. Çünkü 118 atom numarasına sahip Oganesson’un üretilmiş son element olduğu düşünülürse geriye sadece bir elementimiz kalıyor.
Farklı Bir Soru Cevap Sorusu; Tek Yumurta İkizlerinin İkisi De Solak Olabilir Mi?
Yapılan araştırmalara göre tek yumurta ikizlerinin solak olma ihtimali, normal popülasyona kıyasla daha yüksek bir ihtimal. Dolayısıyla ikizlerin ikisinin birden solak olmak ihtimali de bulunuyor. Hatta bu, ikiz olmayan kardeşlerin solak olmasından daha sık görülen bir durum. Bu yüzden soru cevap oyununa yönelik olarak çok enteresan bir konu.
Baskın el seçimi günümüzde hala aydınlatılmış bir süreç değil. Fakat tek yumurta ikizlerinin her zaman aynı baskın ele sahip olmama gibi durumlarda var. Bu yüzden, bu soru cevap için biraz farklı faktörlere de bakmamız gerekiyor. Bu faktörler ise genetik ve çevresel olarak iki farklı kısma ayrılıyor.
Örneğin hamilelikteki hormon seviyeleri ve anne karnındaki hareketler ve pozisyonlar, el seçiminde rol oynuyor olabilir. Bu durumda soru cevapta sorulacak sorular arasında farklı bir yere sahip oluyor. Dolayısıyla ikizlerin ikisi de solak olabilir. Ancak bu ihtimal ikisinin de sağlak olma ya da birinin solak olma ihtimalinden daha düşük.
Merak Edilen Soru Cevap Sorusu; Kadınların Boyu Gebelikte Uzar Mı?
Kadınlarda boy uzaması ekstrem durumlarda 20’li yaşların başına kadar devam etmekte. Bu nedenle bu yaşlarda doğum yapmış kadınlarda boy uzaması görülebilir. Ancak bu durum gebelikle alakasız bir durumdur. Dolayısıyla bu son soru cevap kısmı için verilecek cevap hayırdır. Fakat bazen böyle bir durum haricinde de yaşanan bazı durumlar olabilir.
Böyle bir durum haricinde, hamileliğin ne doğum öncesinde ne de sonrasında kadınlarda boy uzattığına dair bir kanıt bulunmuyor. Bu durumda soru cevap için cevaplayacağımız bu son soru bilimin ışığında aydınlatılmış oluyor. Her ne kadar bu durumun gerçekleştiğine dair bazı söylentiler olsa da bu bilgilerin hepsi kişisel gözlemler. Bu yüzden hatalı olabilecek duyumlar ve çeşitli varsayımlardan kaynaklanıyor.