Eminim ki birçoğumuz Yaralı Yüz filmini izlemişizdir. Birçoğumuz filmi sevmiştir. Tony Montana arkadaşı Manny ile birlikte büyümenin, yükselmenin ve en başa çıkmanın hayalini kuran, zeki ve kimseden korkusu olmayan bir adam. Peki, bu adamın hiç kişiliğini merak ettiğiniz oldu mu? Hiç nasıl bir insan olduğunu merak ettiniz mi? Bu yazımızda sizlere Tony Montana’nın kişiliğinden ve hayatından bahsedeceğiz. Gelin yazımıza geçelim.
Geçmiş Hayatı
Fakir bir aileden büyüyen Tony’nın babası ailesini terk etmiş. Küçüklüğünde annesi ve kız kardeşi ile yaşamış. Çocukluğundan beri mafyalara karşı ilgisi var. Filmde rahatlıkla görebilirsiniz.En önemlisi mafyaların gösterişli hayatlarına özen duyuyor. Düşüncesi benim bu adamlardan neyim eksik. Bu repliği filmde de duyabilirsiniz. Yıllar sonra Tony Montana Küba’da hapiste yatarken cezası biter. Hapisten çıkınca arkadaşları ile Miami’ye mülteci olarak giderler. Amerika’da küçük bir yerde bulaşıkçılık olarak çalışır. Ve o esnada ayağına gelen bir fırsat belirir.Fırsatı iyi kullanır ve uyuşturucu işine girer. Bu hareket ise onun zirveye çıkan yolculuğunun bir başlangıcıdır.
Kişiliği Hakkında Bilgiler
Tony Montana’ya dikkatlice baktığımız zaman onda kişilik bozukluğu olduğunu görebiliriz. En önemlisi olarak antisosyal ve narsist tavrı. Bu kişilik bozukluğu olan kişiler diğer insanlara karşı alaycı ve duygusuzdur. Yaptıkları hareketlerin olumsuz yönlerini ders çıkarmazlar. Saldırganlık ve şiddet eğilimleri görülme olasılığı çok yüksektir. Tony’de ise başka insanlara karşı üstten bakma tavrı vardır. Başkalarını küçük görür. İş birliği konusunda zayıftır ve işlerini tek başına yapmaya çalışır. Arkadaşı Manny’nin kendisine iş ayarladığını öğrenince ona kızar ve şunu der; ‘’Sen görüşmeci misin?’’ diye sert bir tavır ortaya koyar. Ama bir yandan da aynı hareketi Frank için kendisi yapmıştır. Tony Montana ben merkezci birisidir. ‘’Hiçkimseye ihtiyacım yok. Ben Tony Montana’yım. Ben kendime yeterim.’’ bu sözlerinden anlayabilirsiniz. Tony yaptığını hataların farkında değil. İnsanların duygularını ve hislerini umursamıyor. Ona göre herkes onun istediği gibi olmalı ve davranmalı. Bu hareket narsist kişiliğin özelliğidir.
Güç Sahibi Olmasını İstemesi
Yani, Tony Montana’nın elindeki güç onu kötü birisi mi yapıyor? Güç sahibi olmak insanı iyi mi yapar, kötü mü? Bu durum aslında kişinin gücü nasıl kullandığı ile ilgidir. Şu bir gerçektir ki toplumda güç sahibi olan kişiler diğerlerine karşı psikolojik olarak daha farklıdır. Elinizdeki güç dünyayı iyi yapıyor, , insanlara pozitif bir şey bırakıyor, bir şeyleri iyi yapmak için çaba harcıyorsanız, o zaman bu durumda güç sahibi olmak iyi bir şeydir. Tony Montana da ise elindeki gücünün kontrolünü yapamıyor. Hiç bitmeyecek bir güç ve yükseliş içinde. Hiç durmak bilmiyor ve hep dahasını istiyor. Fakat tüm bunlara rağmen şahsen ben o kadar da kötü birisi olduğunu düşünmüyorum. Kız kardeşi, annesi ve yanındaki kişilere ilgisini gösteren birisi.
Bağımlılık
Bildiğiniz üzere Tony Montana uyuşturucu bağımlısı. Uyuşturucu bağımlısı olmasının nedenlerinden birisi sosyal çevredir. Ailesel bağları güçlü olmayanlar, yalnız olanlar ve bir şeye aidiyet ihtiyacı hisseden kişiler bu sorunlardan kaçmak için uyuşturucu kullanabilir. Yüksek dozda kokain alımında olanlar; sinirlenme, saldırganlık, kontrolü kaybetme ve komaya varabilen ölümcül sonuçlar oluşturabilir. Bu etkililerin sonuçları da Tony Montana’da ortaya çıkmıştır. Son kısımlarda evinin çevresinde güvenlik önlemlerinin alınmaması, dikkat vermemesi bunun da sonucu ölümüyle oldu.
Tony’nin yaptığı hatalar
Tony Montana’nın mafya babaları tarafından tutulma sebebini sadakatiydi. Tony Montana her ne olursa olsun sözüne sadık kalan birisiydi. Bu özelliğini bırakınca hayatı da kısa oldu. Kendine fazla güvenmeye başlamıştı. Zirveye çıkarken duyduğu özgüvenle artık şu kafa yapısına sahipti. Bana kimse dokunamaz. Her istediğimi yaparım gibi düşünceleri kendine yer etti. Bunun dışında Tony Montana ahlaki olarak yer edindi. Yani o arabanın içinde kadın ve çocuğun bulunduğu arabayı patlatmak istemedi. Bu verdiği karar ahlaki durum olarak iyi olsa da iş yaptığı adamlar açısından kötüydü. Çünkü Sosa’ya verdiği sözü yerine getirmedi ve en yakın adamını da öldürdü. Daha sonra en yakın arkadaşı Manny’i öldürmesi de ayrı bir hataydı.
Sonuç olarak
Hayatımızda işler kötüye gittiğinde bize destek verecek, moralimizi düzeltecek kişileri isteriz. Tony Montana ise en zor zamanın etrafındaki insanları kendisinden uzaklaştırdı. Asla ne zaman durması gerektiğini bilmedi. Hep daha fazlasını istedi. Kontrolünü kaybetti. Para ve güç için her şeyini bıraktı. En sonunda da öldü…