Bilindiği gibi insan vücudunda çeşitli yaralar oluşabiliyor. Bu durum vücudun çok hassas olmasından kaynaklanıyor. Bir kâğıt bile zaman zaman vücudumuz için çok kesici bir unsur olabiliyor. Ayrıca mesleki durumlardan kaynaklanan yaralanmalar da mevcut. Özellikle yaralanmalardan sonra insanlar genellikle hastaneye gider ve tedavi olurlar.
Ancak bu tedavi süreci nasıl işler? Peki yaralar nasıl iyileşir biliyor muyuz? Bu yazımızda sizlere bunlardan bahsedeceğiz. Bir yaranın iyileşirken geçirdiği evreleri anlatacağız. Ayrıca bunu yaparken iyileşmenin 4 evresine de değineceğiz. Bunlara ek olarak ise iyileşme süreçleri içerisindeki 10 adımı da anlatacağız. Hazırsanız gelin başlayalım.
Yara Çeşitleri Bu Süreçle Onarılıyor

Vücudumuzda bulunan yaralar iyileşirken 4 evreden geçer. Bu dört evre sırasıyla; hemostaz, yangı, çoğalma ve yeniden biçimlendirmedir. Yunanca kanı durdurma anlamına gelen hemostaz, yara bölgelerini kapatmanın ilk önemli aşamasındır. Vücut, ilk olarak kan kaybını en aza indirmek için etkilenen bölgedeki kan damarlarını daraltır. Daha sonra etkilenen dokuya trombositler yapışıp etkinleşmeye başlarlar.
Etkileşen trombositler, yarayı kapatmak için daha fazla trombositi bir araya gelmeye teşvik eder. Bu süreç adete zincirleme bir reaksiyon gibi çalışır. Bu durumdan kaynaklı olarak zamanla etkilenen bölgede bir tıkaç oluşur. Bu işlem, yaralar için krem uygulamasıyla da yapılabilir. Oluşan tıkaç yerine oturduktan sonra etrafında fibrin liflerinden bir ağ oluşmaya başlar.
Bu lifler kan hücrelerini hapseder ve onarılana kadar yarayı kapalı tutan sağlam bir pıhtı oluştururlar. Bu işlem sadece birkaç dakika sürer. Kanama durumunda bölgedeki damarlar tekrar genişlemeye başlar. Bu durum, bağışıklık hücrelerinin bölgeye ulaşıp onarıma başlamasına olanak verir. Bu evreye yangı (enflamasyon) evresi denilmektedir.
Enfeksiyon Riski Yüksek Yaralar Bu Şekilde İyileşiyor

Enflamasyon evresinden sonra akyuvarlar ölü hücreleri temizlerler. Bu sırada hasarlı dokuyu da yok ederler. Akyuvarlar aynı zamanda yaralar için risk oluşturan patojenleri yakalarlar. Bu yakalanmış patojenler fagositoz süreciyle yok edilir. Bu işlemden sonra bölge, hücre çoğalması denilen onarım evresine hazırlanır.
Bağışıklık sisteminin teşvikiyle, fibroblast adı verilen uzun hücreler göreve başlar. Bu hücrelerin görevi sağlıklı dokuyu bir arada tutan kolojen iskelesini yeniden inşa etmektir. Bu aşamadan sonra yaraların geç iyileşmesi diye bir kavram yavaş yavaş kaybolmaya başlar. Çünkü epitel hücreleri yara üzerinde bölünerek boşluğu kapatmaya başlar. Böylelikle alt kısımda da yeni damarlar oluşmaya başlar.
Doku iyileştikçe miyofibroblastlar deliği kapatmak için yaranın kenarlarını birbirine doğru çekerler. Bu evre tamamlanınca yeniden biçimlendirme zamanı gelir. Böylelikle fibroblastların oluşturduğu iskele yeniden düzenlenir. Sonrasında ise iyileşme sürecinde üretilen gereksiz hücreler güvenli bir şekilde ortadan kaldırılır.
Yaralar İyileşme Aşamasında 2 Çeşit Adımdan Geçiyorlar

Bir önceki başlığımızda sizlere bir yaranın hangi aşamalardan geçerek iyileştiğini anlatmıştık. Ancak şimdi bu aşamaların içerisinde hangi adımların olduğundan bahsedeceğiz. Bu adımları tüm yaralar için kabaca ikiye ayırmak mümkündür. İlk grup 4 farklı adımdan oluşmaktadır. Bunlar; yaralanma, pıhtılaşma, bağışıklık tepkisi ve onarımdır.
Yaralanma adımında kan damaları anında daralarak kan kaybını azaltır. Ayrıca böylelikle vücudu dış etkenlere karşı korumuş olurlar. Çünkü kan dolaşımına yabancı bir etkenin girmesi önlenmiş olur. Pıhtılaşma adımında ise trombositler bir tıkaç görevi görürler. Ayrıca pıhtılaşma faktörleri liflerden ve kan hücrelerinden oluşan bir ağ yaparak yaraya girişi engeller.
Bağışıklık tepkisi adımında ise bölgeye hücum eden bağışıklık hücreleri görev yapar. Bu hücreler bakterileri öldürürler. Aynı zamanda ölü hücreleri ve hasarlı dokuları temizlerler. Onarım adımında ise bağışıklık hücreleri, diğer hücreleri onarıma başlamaya teşvik eder. Bu nokta yaralar için kritiktir. Çünkü ilk iyileşme bu noktada başlar.
Yaralar İçin Son Basamak: Tamamen İyileşme

Bir önceki başlıkta sizlere yaralanmalarda oluşan süreçte bulunan gruplardan ilkini anlatmıştık. Şimdi de ikinci grubumuza değineceğiz. Bu grupta; makrofaj, bağışıklık hücreleri, granülasyon, bakteriler, iz sürme ve yara izi adımları olacak. İlk olarak makrofaj hücreleri yara üzerinden patojenleri ve kalıntıları temizlerler. Yunanca büyük yiyici anlamına da gelirler.
Daha sonra bağışıklık hücreleri, ekstravazasyon süreciyle kan damarlarından çıkıp dokuya girerler. Böylelikle granülasyon süreci başlar. Burada yaralar yeni doku oluşturmaya başlar. Bu durum önce düzensizken yavaş yavaş düzenli hale gelir. Ancak bu sırada açık yaralar bakteriler gibi patojenlerin vücuda girmesine olanak tanır.
Bağışıklık hücreleri bir kimyasal sinyal izi alırlar. Böylelikle bu hücreler yara bölgesine doğru çekilirler ve işlerini yapmaya başlarlar. Bu arada dermis tabakası hasar görmüşse onu onarmak için yeni kolojen şifleri oluşur. Bu durumda yara izi oluşumuna sebep olur. Böylelikle yaralar tedavi edilmiş ve vücudumuz tarafından onarılmış olurlar.